Kır Çiçekleri Kadar Güzel Bir Kalp
Bir dağ köyünde yaşayan yaşlı bir kadın.Adı Zümrüt. Zümrüt, köyün en sakin, en mütevazı insanıydı diye başlıyor anlatmaya. Her sabah güneş doğmadan uyanır, eline sepetini alır ve kırlara doğru yola çıkardı. Kırlarda rengârenk çiçekler toplar, onları özenle sepete yerleştirirdi. Köylüler, Zümrüt’ün bu çiçekleri ne yaptığını merak ederlerdi. Kimisi “Satıp para kazanıyor,” derdi, kimisi de “Evini süslüyor,” diye düşünürdü. Ama Zümrüt, kimseye bir şey söylemezdi.
Bir gün, köyün yaramaz çocukları Zümrüt’ün peşine takıldı. Merakla onu izlediler. Zümrüt, kırlarda çiçek topladıktan sonra köy mezarlığına doğru yürüdü. Çocuklar şaşırdı. Mezarlığa girdiğinde, topladığı çiçekleri tek tek mezarların başına bırakmaya başladı. Kimsesizlerin, fakirlerin, genç yaşta ölenlerin mezarlarını süslüyordu. Çocuklar, bu manzara karşısında duygulandı. İçlerinden biri, “Neden bunu yapıyorsun?” diye sordu.
Zümrüt, çocuklara gülümseyerek baktı ve şöyle dedi:
“Bu mezarlarda yatanlar, bir zamanlar bu köyde yaşayan insanlardı. Kimisi çok gençti, kimisi çok fakirdi. Kimisi de hiç çiçek göremeden gitti bu dünyadan. Ben onların mezarlarını süsleyerek, onları hatırlıyorum. Çiçekler, ölülerin değil, yaşayanların gözü içindir. Onları görüp, ölümü hatırlayalım diye yapıyorum bunu.”
Çocuklar, Zümrüt’ün bu sözlerinden çok etkilendi. O günden sonra, her sabah Zümrüt’le birlikte kırlara gidip çiçek toplamaya başladılar. Mezarlığı birlikte süslediler. Zümrüt, çocuklara iyiliği, merhameti ve ölümün hayatın bir parçası olduğunu öğretti.
Zaman geçti, Zümrüt yaşlandı ve bir gün gözlerini hayata yumdu. Köylüler, onu en çok sevdiği kır çiçekleriyle uğurladılar. Mezar taşına şu yazıyı yazdılar:
“Kır çiçekleri kadar güzel bir kalbi vardı.”
Zümrüt öldükten sonra, köydeki çocuklar onun geleneğini sürdürdü. Her sabah kırlara çıkıp çiçek topladılar ve mezarlığı süslediler. Zümrüt’ün öğrettiği gibi, ölümü hatırlayıp, hayatı daha anlamlı yaşamaya başladılar.
Bu hikaye, iyiliğin ve merhametin ölümle bile bitmediğini gösterir. Zümrüt’ün yaptığı gibi, küçük bir iyilik bile insanların kalbinde iz bırakır ve nesilden nesile aktarılır. Kır çiçekleri kadar güzel bir kalbe sahip olmak, dünyayı daha güzel bir yer haline getirir. Ölümü hatırlamak, hayatı daha anlamlı kılar.